sevgili peter’in “sosyalistlerin birliği bir zorunluluktur” başlıklı önermesini tekrar gözden geçirmesi gerekiyor sanırım.daha müstakbel eğilimimize önerdiğim adın puntoları kurumamışken beşli ittifakın tek bir mebus tercihinden çatırdıyor oluşu tersinden bir önermeyle karşımıza çıkıyor.”sosyalistlerin ayrılığı doğal bir zorunluluktur.”
şimdi tüm tarihi karşımıza alıp efe’nin tarihiyle ya da kurgusuyla çarpıştırdığımızda, bizi biz yapan tüm dönüm noktalarının nedense birlikteliklerden değil, ayrımlardan ve ayrım çizgilerinden inşa olduğunu, kökenini ona yaslayıp geleceği müjdelediğini görürüz. bu durum g.vassaf’ın tarihteki kısa barış dönemleriyle kesintiye uğramış savaşların ve ardından gelen zaferlerin belirleyiciliğinden bahsetmesine benzer. baskın olan kavgadır, uzlaşı değil.
tüm tarihi zaferlerle ve fatihlerin kararlarıyla anlamlandıran egemen tarih anlayışının aksine biz sosyalistler, yani tarihi sınıflardan ve toplumlardan yola çıkarak anlamlandıranlar için baskın olanın kavga olması; birlikteliklerin ürünü “Tip” değil de, ayrılıkların ürünü “Thkp, demokratik devrimcilik,vs.” olması manidar. ilkinin oluşturulabilmesi ikincisinin önkoşuluyken “yeni başlayanlar için sosyalizm” kitaplığında ilkinin arka raflarda istiflenmiş olması ise çok vahim.şu an onun sonuçlarını biçiyoruz.g.vassaf o kısa olan barış aralıklarının tarihsel belirleyiciğinden bahseder; ki birlik, mücadele ve zafer,zafer,zafer’in en desibelsiz öğesinin belirleyiciliğide es geçilmektedir.
ortada fol, yumurta yokken Bdp’nin önerisiyle tartışmaya başladıkları sosyalist vekil adaylığını öyle içinden çıkılmaz bir noktaya getirdilerki sonunda kürtlerinde bu öneriyi geri çekmesine neden oldular. karavana.
sadece düşünüyorum; r.turan’ın vekil adaylığı tartışması, bunu gündeme getiren kürtler olmasaydı tartışılabilecek miydi.r.turan önerisi tartışılmasa e.kürkçü ismi bir alternatif olarak çıkabilecek miydi.bu iki isim hiç gereği yokken bir kriz yaratmasa sdp ile birleşmesi an meselesi olan töp kendi adayını sunabilecek miydi.
pasteur’un kuğu boyunlu cam balonları sizi.aklınızda hiç bir şey yokken biri gelir bişey önerir.sizde sizi belirleyen bu şeyin peşinden kurgusal bir dünya kurarak kendinizi kandırırsınız.bi dönüp aynaya bakanınız olmaz.neyiz neciyiz.tarihimiz nedir, nereden gelmiş nereye gitmişizdir.
kendinizi motive edeceğini bildiğiniz, bundan haz duyduğunuz ne varsa fırsatı kaçırmıyor üzerine saldırıyorsunuz.bunun toplumsal sorumluluğunu ise hiç hesaba katmıyorsunuz.tek bir isimde uzlaşamayıp hiç bir isimle ortada kalıyorsunuz, size müstehaktır bu.sorumsuzlar.
not:e.kürkçü’nün 1000 oyla vekilliği kaçıran miroğluna karşıt olarak ödp’nin de oylarını alarak seçilme ihtimalinden bahsediliyor. bense ödp’nin hazır karşısında kürkçü gibi sosyalist bir aday varken bdp’den 1000 oy daha kapma telaş ve arzusunda olarak hesapları boşa çıkaracağını düşünüyorum.
böyle sosyalistliğin allah belasını versin, tez zamanda çökertsin, başlarına taşlar yağdırsın.
not: peter için not; son yaşananlardan sonra, metodun bilimsel değil spekülatif olduğunu, kurgusal olduğunu düşünüyorum.motivasyona göre hareket ediyolar, o bölmeler-parçalamalar ondan.timsah gözyaşları.
“sadece düşünüyorum; r.turan’ın vekil adaylığı tartışması, bunu gündeme getiren kürtler olmasaydı tartışılabilecek miydi.r.turan önerisi tartışılmasa e.kürkçü ismi bir alternatif olarak çıkabilecek miydi.bu iki isim hiç gereği yokken bir kriz yaratmasa sdp ile birleşmesi an meselesi olan töp kendi adayını sunabilecek miydi.”
rıdvanı kürtler mi önermiş gerçeten bilmediğim için soruyorum, yani rıdvanı öneren bir hareket ne diye ertuğrulla kafayı bulandırsın… diğer taraftan ertuğrul kürkçü muhabbeti 5 aylık muhabbet, gecen seferki ortak adaycılar gündeme getirmişti bunu yanılmıyorsam… yani rıdvana alternatif ortaya çıkmış değil.